ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ

Çanakkale Savaşı; dünyanın en büyük donanmalarının  denendiği , emperyalizmin en acımasız taktiklerinin uygulandığı bir mücadelenin yanı sıra garibanların  savaşı ve savaş sonunda da savaşı kazananların mertliğini ve insanlığını ortaya döken  bir özeliği sahiptir. Aşağıdaki üç alıntı buna en net örnek olarak gösterilebilir. Bütün şehitlerimize içtenlikli saygı ve rahmet dileklerimizle

“1914 yılının Ağustos ayında Adana’nın genel yerlerine kağıtlar asıldı . Büyücek harflerle seferberlik var asker olanlar silah altına diye yazıyordu Biz Mersinli 4 arkadaş Çanakkale’deki 48. Alaya verildik. Bizim Mehmetcikler avaz avaz ayrılık türküleri söylüyordu. Çantalarımızda bayat ekmek ile birlikte çarık, örs, iplik, çekiç kerpeten vardı. Niye biliyor musunuz? Mehmetçiğin dedesinden, babasından öğrendiği iki amansız düşmanı vardı. Açlık ve ayakkabısızlık…” MERSİNLİ ER EMİN

“ Savaş başladığında gencecik bir delikanlıydım.. Yeni Zellanda’da okullara savaş posterleri asılmıştı. Posterde babalarının dizinin dibinde oyun oynayan çocukların resmi vardı. Posterdeki çocuklar, baba büyük savaşta sen ne yaptın diye soruyordu. Bunlar o gün beni etkiledi. Aslında değil Çanakkale , Türkiye’nin bile nerede olduğunu bilmiyordum. Ama ülkem için savaşmaya hazırdım.18 olan yaşımı 21 olarak büyüttüm ve Gelibolu’ya giden ilk birlik için gönüllü yazıldım. Cepheye gidiyordum.” ER EDWARD ROGAL- ANZAK ASKERİ

“Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sessizlik içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır. ”MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Çanakkale  Deniz Zaferinin 109 . yılında okulumuzda yapılan anlamlı töreni hazırlayan ve sahneleyen öğrenci ve öğretmenlerimize  teşekkürler...